Ekonomi

UEZ 2023’te 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin atmosferi tartışıldı

“Seçim 2023” oturumunda Türkiye’nin seçim süreçleri ve olası sonuçları masaya yatırıldı.

 

Moderatörlüğünü Gazeteci Murat Yetkin’in yaptığı oturuma Konda Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır ve Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Lideri Siyasi Bağlantı Danışmanı Gülfem Saydan Sanver katıldı.

 

Murat Ehil: “Seçim yarışında anketler bireysel olaylar nedeniyle sürekli değişiyor”

Gazeteci Murat Ehil, “Geçmişte ve günümüzde uzun iktidar örnekleri var. Ancak seçmen kaynaklı bu durum seçime nasıl yansıyacak? Anket şirketleri işlerini yaparken seçim yarışında gelişen bireysel olaylar tüm süreçleri olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin bir partnerin 6 kişilik masadan kalkması ya da cumhurbaşkanı adaylarından Recep Tayyip Erdoğan’ın hastalanması anket süreçlerini doğrudan etkiliyor ve değiştiriyor. Seçmenler bazen geleceği umut etmek, bazen de geçmişi cezalandırmak için oy kullanıyor” dedi.

 

Bekir Ağırdır: “Seçimde partilerin gelecek vaatleri etkili olacak”

Konda Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, “Mevcut duruma baktığımızda karşımıza çıkan tablo, toplumun yüzde 60’ının mevcut durumdan rahatsız olduğunu ve gelecekten umutsuz olduğunu gösteriyor. 30 yaş altı gençlere baktığımızda umutsuz ve ümitsiz oldukları görülürken, gençlerin üçte ikisi mutsuz. Ayrıca, halkın yarısından fazlasının yoksulluk sınırında olduğu dikkate alınmalıdır. Bugün hanelerin sadece yüzde 35’inin işe gittiği, sadece yüzde 17’sinin asgari ücretin üzerinde maaş aldığı gerçeği var. Siyasi aktörlerin onlara karşı ne önerdikleri ve toplumda nasıl güven oluşturdukları önem kazanıyor. Bu şartlar altında muhalefetin önde olması gerekir ama tablo o kadar da değil ve muhalefet hala önde ama burun buruna. Bu farkın ikinci cinste nasıl şekilleneceği, birinci cinsteki oranları belirlemek üzere. Seçmenler, her seçimde adayların yönetim ve analiz konusunda ne kadar yetenekli olduğuna bakar. Mevcut koşullara bakıldığında her iki tarafın da kendine göre zaafları var. Siyasi yapı ile gerçeklik arasında hâlâ uçurumlar var ve bu da seçim sürecinde kutuplaşma gibi unsurları ortaya çıkarıyor. Türkiye siyasi olarak 3 farklı kesime bölünmüş durumda ve her bölgenin kendine özel beklentileri var. Yapay zeka destekli uygulamalarla geçmişteki seçim sonuçlarını incelediğimizde birebir duygu ve düşünceleriyle seçmenleri sisteme yüklediğinizde çok büyük bir değişiklik olmuyor. Seçmenin geleceğe bakışını değiştirecek argümanlar, hayaller ve kurgular ortaya atılacak olanlardır. Genel olarak seçim rakamlarının bu kadar yakın olması sağlıklı değil” dedi.

 

Gülfem Saydan Sanver: “Tüm dünyada seçimleri belirleyen ana faktör ekonomi”

Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Lideri Siyasi İrtibat Danışmanı Gülfem Saydan Sanver, “Türkiye’de 972 ilçe var ve 2018’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yüzde 50’den fazla oy aldığı ilçe sayısı 400’ün üzerinde. önceki rakamlarla karşılaştırma yapmak, bölge ve ilçelere bakmak gerekli. Örneğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son derece güçlü olduğu bazı il ve ilçelerde önemli ölçüde oy kaybediyor gibi görünse de, oy oranı hala yüzde 40’ın üzerinde görünüyor. Birkaç haftadır yatırımcılarla eğitimler ve çalıştaylar yapıyorum, herkes seçimi ve oyları soruyor. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi seçmeni bile yoksullukla boğuşuyor. Sonuç olarak, üzerindeki baskı çok büyük ve muhalefetin eli çok güçlü. Tüm dünyada seçimi belirleyen temel faktör ekonomik koşullar ama bu noktalarda her iki tarafta da hatalar var. “Pek çok çalışmada seçmenler geçmişi dikkate alarak oy kullansalar da sonuçta geleceğe oy veriyorlar” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu